Şu sahte belge olayını abarttığımı düşünmeyin lütfen.
Mevcut vergi kaçağındaki en büyük etkenlerin başında sahte fatura gelmektedir.
Diğer çok önemli faktör ise vergi kaçağının, belge düzenlememektir.
Mükellefleri, gerçekleştirdikleri satışlar için belge düzenlemeye zorlayacak,
Ya da başta nihai tüketiciler olmak üzere müşterileri fatura-fiş almaya teşvik edecek çeşitli yol ve yöntemler vardır.
Bunları zaman zaman biz de dilimiz döndüğünce öneri şeklinde gündeme getiriyoruz.
Ama sahte fatura olayı, belgesiz satış yapmaktan çok daha önemli.
Vergi kaçağı boyutunun yanında, sahte belgelerin kullanıldıkları başka alanlar da mevcut:
Kamu ihaleleri ve diğer alımlarındaki yolsuzluklar gibi..
Veya suç gelirlerinin aklanması yahut terörün finansmanı gibi..
Veyahut şirketlerin içinin belli yöneticiler ya da diğer ortaklarca boşaltılması gibi..
Her biri kendi başına ayrı boyutu olan bir sosyal, ekonomik, hukuki hatta siyasal problemde rastlıyoruz sahte belge olgusuna.
**
Onun için çok önemlidir diyoruz sahte fatura hadisesinin.
Yalnızca maliye ve vergi kaçağı açısından değil yani…
**
100 liralık bir malı ya da hizmeti 150 liraya almış gibi göstererek aradaki 50 lirayı cebe indirmek isteyecek herhangi bir kamu görevlisinin kullanacağı belgelerin başında, bir kısmını fazladan düzenlettireceği, Kanunda ‘muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge’ diye geçen ‘şişirme’ fatura olduğunu unutmayalım.
Bu nedenle, sahte faturanın, kayıt dışılığın, vergi kayıp ve kaçağının ve zorbela toplanabilmiş ve çoğu zaman ihtiyaçlarımızı karşılamakta yetersiz kamusal kaynakların suistimal edilerek heba edilmesine imkan tanıyan, tabir caizse bir ‘virüs’ olduğunu söylüyoruz.
Ekonomik yapının bu viral enfeksiyondan tez vakitte kurtarılması gerekiyor.
**
Maliye’nin devasa bir teknolojik alt yapısı ve bu konuda büyük bir bilgi birikimi var.
Sayıları on binleri aşan denetim elemanlarıyla diğer personelden oluşan muazzam bir insan kaynağı mevcut.
Ama hala da bu sorun varlığını üstelik gayet de yaygın bir biçimde devam ettiriyorsa şayet bu konuda ciddi bir mesele var demektir.
Yürütülmekte olan mücadele yöntemi yanlış,
Ya da bu konuda ortaya konulan gayretler yetersiz.
Başka bir izahı yok.
11 yıl kadar evvel büyük umutlarla başlatılan Ba-Bs uygulamasının da derman olamadığı anlaşılıyor bugün ne yazık ki.
Sorun, bizce, teknik sistemlerden çok, ilgili birimlerin, bu sistemlerin sağlamış olduğu harika imkânları sonuca ulaştırabilecekleri şekilde organize olamamalarıdır.
Farklı pek çok kaynaktan, tonlarca para harcayarak ve/veya harcatarak milyarlarca bilgiyi topla..
Yine muazzam bütçelerle kurduğun veri tabanlarında depola..
Ama biriktirdiğin bütün bu verileri işleyecek ve belli bir mantıkla işledikten sonra bunları vergi kaçağını önleme de etkili bir biçimde kullanacak olan personeli de bu amaca uygun şekilde örgütleyip çalıştırmayı beceremedikten sonra;
Topladığın bütün bu güzel veriler bir süre güncelliğini yitirip çöp olur.
Bu konuda gerekli radikal tedbirleri alınmadığı takdirde; korkarım ki, teknolojinin geldiği şu aşamada, kökünden halledilmesi işten bile olmayan bu sahte fatura belasını epey bir zaman daha konuşmaya devam etmek durumunda kalacağız.
**
Sahte fatura konusunda söylenecek daha çok şey var…
Ama sözü daha fazla uzatmak istemiyorum.
Sonraki buluşmalarımızda zaman zaman ele alırız bu meseleyi belki.
Öyle dikkat çekici çarpıklıklar var ki…
Dilden dile aktarılabilecek, fıkravari öyle ilgin., ilginç olduğu kadar komik anekdotlar anlatabilirim ki bu konuda…
Dediğim gibi, daha sonra.
Bu günlük de bu kadar.
**
Bu arada sevgili okuyucular;
İlk iki yazımızda bu konuyu ele alıyorum diye sahte fatura dışında başka konuları işlemeyeceğimizi düşünmeyin.
Kalemimiz işledikçe, diğer her türlü mali, muhasebesel ve vergisel konulardaki görüş ve tavsiyelerimizi siz değerli okuyucularla paylaşacağımızı bilmenizi istiyorum.
Görüşmek dileğiyle…
Abdulmenaf Yakut
Vergi Müfettişi